Gaz kontrolü motosiklet kullanmanın en önemli kısımlarından biridir. Gaz kullanımı zayıf bir sürücüyü 2 kilometreden ayırt edersiniz. Motorları sarsılır, bedenleri her gaz verişte ileri geri atılımlar yapar ve arkalarında yolcu varsa kafalar bir senfonik bir harmoniyle birbirine çarpar.
Doğru gaz verme tekniğini öğrenmek demek sağ bileğinizle temasa geçmek, elinizin ve parmaklarınızın harekete geçmesi için verdiğiniz ilk hareketin yumuşaklaştırılması ve çok hassas bir ön ve arka yol tutunmasının geliştirmeye çalışılmasıdır. Her durumda gazın doğru kontrol edilmesini öğrenmek çok yetenek daha da fazlası çok çalışma gerektirir. Sonucunda sürüşünüz daha yumuşayarak akıcılaşacak ve sizdeki kendinize güven duygusunu artıracaktır.
Sürüş her kademesinde tam bir gaz kontrolü gereklidir; gaz vermede, gaz kesmede ve gazı kapatıp frenlemeye geçmede ve tekrar freni bırakıp gazı rölanti den alıp ivmelendirmeye geçmede. Frenleri bırakıp gazlamaya başlamak kritik bir andır çünkü o anda motor yatmaya başlar.
Motora doğal bir tarzda oturun, ellerinize, bileklerinize fazla baskı yapmayın. Davranışlarınızın yumuşak olması için anahtar, her hareketi temkinli ve kontrollü yapmanızdır. Frenleri bırakın ve gazı anlık bir bilek hareketiyle kavrayınız. Frenden gaza geçiş hareketini son derece mükemmel ve adeta akılla safhaları takip edilemez bir akıcılığa kavuşturana kadar pratik yapınız. Gaz verme işlemini devreye soktuğunuzda, arka tekerin size ne söylediğini dinleyin. Ne kadar yatış açısı kullanıyorsunuz? Ne kadar yol tutunma gücü kaldı?
Frenleri bıraktınız ve gazı rölantiden gazlama ivmesini başlatma noktasına getirdiniz, motor maksimum yatış açısında sürate göre devri artıcı gaz vermek için bekliyorsunuz. İşte gaz kontrolünün en önemli olduğu an bu andır. En iyi yol yarışçıları dahil bu noktada gazın kontrolsüz sert kullanımının high-side kaza demek olduğunu bilirler. Zemine göre aşırı gaz verilmesi ile yol tutumunu kaybederek patinaja giren arka teker bir tarafa doğru kayar. Yol tutuşunu kaybetmesinin ardından gazın kapatılması ile tekerin patinajı yada kaymayı bırakıp aniden tekrar yol tutuşuna geçmesiyle oluşan bir kazadır. Motor sürücüyü üzerinden fırlatır ve takibinde sürücünün üzerine düşebilir.
Bu ikileme çözüm şaşırmayan kontrollü bir el ve gaz ivmesini başlatıcı devire geçmeden evvel motorun dik konuma doğru kaldırılmaya başlanmış olmasıdır. Azalan yatış açısı size daha büyük bir temas halkasında gazlama imkanını sağlayacaktır. Daha büyük yola temas halkası daha fazla yol tutumu ve daha dengede olmak demektir. Bu arada arka tekerin ne yaptığını hissetmeyi unutmayınız. Tüm ayarlamalarınızı sağ elinizin akıcı, kontrollü ve nispeten küçük aralıklarla hareketleri ile yapınız.
Pazar gezmesinde yada yağmurda sürüş yapıyor olabilirsiniz, gaz konusunda, gaz kontrolü konusundaki derin kontrol duygunuz motorun kapasitesini daha iyi algılamanıza imkan verecektir. Sağ bilekle yapılan yumuşak, akıcı hareketler etkili bir fren yapmak, vites değiştirmek ve yönlendirmekle beraber yürür. Bu yeteneklerinizin başarılı bir şekilde birleştirilmesi sürüşten zevk almanızı artıracağı gibi kendinize olan güveninizi de sağlamlaştıracaktır.
Hızınızın temposunu biliyor musunuz?
Tempo, motoru gerçek yerine oturtturarak onu kontrollü bir araç konumuna sokar. Temponuzun dışına çıkarsanız o sizi kontrol eder. Bu sürücünün sağ bileğini kullanma maharetiyle ilgili bir gerçektir. Budala biri gazı çevirebilir ama nasıl durulacağı yada dönüleceği hakkında bir fikri yoktur. Durmayı öğrenmek hayat kurtarır, dönmeyi öğrenmek hayatı zenginleştirir. Bir motoru ardışık dönüşlerde kullanmaktan daha zevkli ne vardır. Eğer temponuzu ayarlayamazsanız frenlerle uğraşırsınız, buda acil bir durumda sizi çaresiz bırakır. Kendi temponuzu bulun ve göreceksiniz ki asıl eğlence oradadır. Düz yolda gazı sonuna kadar açmanın değil de her durumda kendi temponuzda güvenle gitmenizin gerçek motor ustalığı olduğunu anlayacaksınız.
Olur olmaz her yerde hızlı gitmek, kural tanımadan kamikaze gibi alçaktan uçmak biz motorcuların imajını zedelemektedir. Ehliyetimizi, motorumuzu sonunda da kendi bedenimizi kaybedebiliriz.
Kendi otoban ve şehir içi hız temponuzu bulunuz, ona bağlı kalınız ve gereksiz ve riskli süratlenmelerden kaçınınız. Çok üst bir hız tempom var diyorsanız yarış pistlerini kullanınız.
Tempolaşma kaideleri:
.Dönüş hızınızı erken ayarlayın. Dönüş noktasını kaçırırsanız eyvah.!
.Yere doğru bakmayın. Bu hızı beyninizin olduğundan daha fazla gibi algılamasına sebep olur.
.Motoru çabuk döndürün.
.Frenleri hassas bir tarzda hissederek ama ciddi bir sıkmayla kullanın.
.Gazlamaya erken başlayın.
.Sollamak dışında orta çizgiyi asla geçmeyin. Bu aslında sizin motora ne kadar hakim olabildiğinizin bir göstergesidir.
.Orta şeride yakın kısımlarda fazla kalmayın . Açık dönüşle gelen bir araç olabilir.
.Virajlarda gereksiz sarkarak veya düz yollarda iyice kapanarak kişilik bozukluğu olabilecek araç sürücülerinin dikkatlerini üzerinize çekmekten kaçınınız.
.Gurup liderliği yaparken grupla bir sürüş yapınız. Hat değişmeleriniz yumuşak ve önceden el işaretleriyle belirtilerek olmalıdır.
.Sürüyü takip ediyorsanız grupla birlikte sürünüz. Şayet sürü liderini takip edemiyorsanız ve kendi temponuzu tutturmaya çalışıyorsanız başkalarının da sizi takip etmesini beklemeyiniz.
Gurup sürüş temposu.:
Düzlükler rütbelerin ayarlanacağı zamanlardır. Lider takip edenleri birbirine karıştırıp kümeleştirmeyecek tempoyu tutturmak zorundadır. Bilhassa dur işaretinden sonra hareket ederken yada çift yönlü yolda araç sollarken tüm sürücülerin hızlarını aynı tempoda tutmaları esastır. Lider gazı sert kullanarak aracı sollamalı ve geriden gelenlere sollamayı yapacakları boş alanı bırakmalıdır. Ancak bunu yaparken ölçüsüz hızlanıp grubu geride bırakmamalıdır. Düzlüklerde mantıklı süratlerin yaratacağı aralar kolay kapatılabilir, sürücüler önlerindeki motordan iki saniye mesafede çaprazlarındaki sürücülerden 1 saniye mesafede olmalılardır. Domino taşlarının birbirini takip eden insicamlı hareketleri gibi motorların virajlara birbiri ardından bir intizamla girip sonra aynı sırayla çıkışını seyretmek büyük zevktir. Gazın kontrolünde ustalaşmak ve sürüş hızının duruma göre aynı tempoda düzgün tutulabilmesi resmi günlerdeki motosikletli polis kortejlerinde bariz bir şekilde sergilenmektedir.
High-side kazanın mekaniği:
Gaz kontrolünün basit kuralı şudur; “Gaz açıldıktan sonra eşit aralıklarla, düzenli ve sürekli bir şekilde dönüşün geri kalanında gaz vermeyi devam ettirmektir. İdeal viraj hattı herkese göre özeldir ve biraz evvel tarif edilen gaz kontrolü kuralının uygulanmasıdır.
Viraja 50 km/saat hızla girdiniz ve tam gazı açtığınızda arka teker dışa doğru kaymaya başladı. Bu durumda ne yapardınız?
İnsanlardaki savunma mekanizmasının arka tekerin patinaja girip sağa yada sola savrulması durumunda aşağıdaki hareketlere iç güdüsel olarak sürücüleri yöneltmesi high-side kazaların başlıca sebepleridir.
1) Gazı kapamak
2) Arka frene hafifçe basmak
3) Ön freni kullanmak
Yapılacak doğru hareket ise gazı olduğu gibi muhafaza etmek hatta biraz daha gaz vermektir. Gaz kesme durumunda tekerin patinajı duracak ve tekrar yeri kavrayarak sahip olduğu ivme ile ters yöne yönlenerek sürücüyü üzerinden atacaktır. Bundan daha önce de gazı kestiğiniz için, öne daha fazla ağırlık aktarılmış olacağından, savrulmayı daha da kötüye götürmüş olacaksınız.
Motoru dengede tutan eylem gaz vermektir. Burada bahsedilen gaz verme eylemi ise gazı aniden açıp sonra birden bırakmak değildir. Düzenli ve kademeli bir artışla gazı kullanmaktır. Dönüşlerde arka tekerin traksiyon kaybı bu şekilde önlenir.
Gazın düzenli ve yumuşak kullanımı tekniğinde, sadece açarken değil kapatırken de aynı düzenli ve kademeli geçiş hareketinde ustalaşmak gereklidir.
Çeşitli hızlarda olan high-side kaza videoları aşağıda sunulmuştur.
http://www.youtube.com/watch?v=PHtrLKOOHaU
http://www.youtube.com/watch?v=qzsScCnW9AA
http://www.youtube.com/watch?v=mKsV6a278gE
Not.: High-side kazanın ikinci bir nedeni de arka freni sert kullanarak arka tekeri kilitledikten sonra motor durmadan arka freni bırakmak yada tekerleğin dönmesini sağlayacak oranda gevşetmektir. Bu durumda yapılacak doğru hareket arka freni aynı vaziyette sıkılı tutarken debriyajı çekerek ön frenle duruşun sağlanmasıdır.
Bir diğer sebep de yine normal sürüş esnasında yoldaki kum yada yağ gibi kaygan bir alana girilmesi ile patinaja başlayan arka tekerin bu alandan çıkılmasıyla tekrar traksiyon kazanmasının yaratacağı savrulmadır. Bu durumda da tekerin traksiyon sağlamasına fırsat verilmeden derhal debriyaj çekilmelidir. Frenlere hemen dokunulmaz ve motor olabildiğince dik konumda tutulmaya çalışılır. Kuru alana çıkıldığında frenler uygulanarak duruş sağlanır.